26 Nisan 2012 Perşembe

FATİH SULTAN MEHMET

Fatih Sultan Mehmet
Cihan padişahı, İstanbul'u feth edip çağ açıp çağ kapayan büyük islam ve millet önderi, o bir cihan sultanı İslamın büyük halifesi, dünyanın gördüğü en büyük liderlerden, Büyük bir Kumandan bir Bilim İnsanı...
Fatih Sultan Mehmet Han...








  • Osmanlı Padişahlarının yedincisi. İstanbul’un fatihi, II.Murad Han’ın oğlu.
  • 30 Mart 1431 Pazar günü Edirne’de dünyaya geldi. Babası II.Murat, annesi Hümâ Hatun’dur.
  • Fatih Sultan Mehmed Han Hazretleri Devrinin en büyük ulemasından birisi idi.
  • Yedi tane yabancı lisan bilirdi.
  • Gayet soğukkanlı ve cesurdu.
  • Eşsiz bir kumandan ve idareci idi.
  • Küçük yaşlarda tahsiline ve yetiştirilmesine çok önem verilen Şehzade Mehmet devrin en mümtaz alimlerinden ilim öğrendi.
  • Âlim, şâir ve sanatkârları toplar ve onlarla sohbetten çok hoşlanırdı.
  • İlk hocası Molla Yegan’dı. Akşemseddin hazretleri şehzadenin her şeyi ile bizzat ilgilendi.


12 yaşına gelince devlet idaresini öğrenmesi için Manisa’ya vali olarak gönderildi. Kısa süre sonra babası tarafından tahta çıkarıldı. Bu sırada Şehzade Fatih henüz 13 yaşındaydı fakat bundan faydalanmak isteyen yeni bir haçlı ordusunun Türk topraklarına girmesi üzerine Fatih Sultan Mehmed, babasını tekrar tahta davet etti.
Fatih Sultan Mehmet 1

Fatih Sultan Mehmet, İstanbul surlarını yıkacak büyüklükteki topların planını bizzat kendisi hazırlayarak, o zamana kadar yapılan toplardan çok daha büyük toplar döktürdü.
Bunlardan Şâhî adı verilen bir tanesi çok büyük idi. Bu top 600-700 kilo ağırlığındaki granit gülleleri 1200 metreye kadar fırlatabiliyor ve patladığı zaman metrelerce mesafeden duyulabiliyordu.
Bu korkunç topun ilk tecrübesinin yapılacağı sırada Fatih Edirne’de haberi olmayanların dilleri tutulmasın diye, hamile kadınlar çocuklarını düşürmesinler diye, daha evvelinde bütün şehre tellallar vasıtasıyla topun atılacağı saati ilan etmiştir.
Bu muazzam top Edirne’den İstanbul’a elli çift manda ile iki ayda getirilebilmiş nakil esnasında yolların ve köprülerin tamiri işinde yüzlerce insan çalıştırılmıştı.
Fatih, 1453 yılı 23 Mart’ta ordusuyla Edirne’den hareket etti. Kuşatma 6 Nisan’da başladı. 18 Nisan’da İstanbul adaları alındı. 22 Nisan gecesi Türk donanması karadan Haliç’e indirildi ve son olarak 29 Mayıs sabahı yapılan taarruzla, muhtelif devletler tarafından yirmi sekiz defa muhasara edilen İstanbul, Osmanlı topraklarına katılmış oldu.

Fatih Sultan Mehmet 2
Savaş sonunda Fatih, beyaz atına binmiş, ordusunun önünde, yanında hocalarıyla birlikte İstanbul’a ilk defa girerken, şehir halkı heyecanla Türk ordusunu karşılamaktadır.
Ak sakalı ve ağır duruşuyla Akşemseddin’i padişah sanarak ellerindeki çiçek demetlerini ona vermeye çalışan şehir halkına göz ucuyla Fatih Sultan Mehmed’i göstererek ; ‘Sultan Mehmed odur, çiçekleri ona veriniz’ demek istiyordu.
Fatih de Akşemseddin‘i göstererek; ’Gidiniz gene ona veriniz.. Sultan Mehmed benim ama o benim hocamdır’ dedi. Şehre girince doğruca Ayasofya’nın önüne gelir. Burada büyük rütbeli papazlar, keşişler ve halk padişahın atının ayaklarına ağlayarak kapanırlar.
O zamanlarda bir hükümdar, bir şehri zapdettiği zaman yağma ederdi. Bizanslılar da bunu bekliyorlardı fakat büyük Türk Sultanı bu yerlerde sürünen Bizanslılara şu şahane sözleri söylemiştir:
‘Kalkınız ve müsterih olunuz. Ben Sultan Mehmed; hepinize söylüyorum ki, bu andan itibaren ne hürriyetleriniz, ne de hayatlarınız hakkında gazap-ı şahanemden korkmayınız. Kimsenin malı yağma edilmeyecektir. Kimseye zulüm yapılmayacaktır. Hiç kimse dini inanışlarından dolayı cezalandırılmayacaktır.’ Bu şahane müsamaha Rumları şaşırttı. Bu ne büyük kumandandı! Bu ne inanılmaz sözlerdi!

Fatih Sultan Mehmet 3

Fatih Sultan Mehmed, dünyanın en büyük kilisesi ve bütün Avrupa’nın ayakta kalan en eski yapısı olan Ayasofya’yı camiye çevirdi. Fatih bu mabedin kıyamete kadar cami olarak kalmasını yazılı olarak vasiyet ve vakfeylemiştir.
1127 sene kilise, 481 sene de câmi olarak kullanılan Ayasofya, 1934'de müze haline getirildi.
Fatih Sultan Mehmed'in tarihteki en önemli yanlarından birisi de eğitime verdiği önem olmuştur. Üniversite anlamında Osmanlı tarihinde ve dünya tarihinde bilinen en eski eğitim kurumlarından olan Sahn-ı Seman’ı kurmuştur. Sahn-i Seman İstanbul’un ilk Türk yükseköğretim kurumudur. Sahn-ı Seman medreseleri Fatih Külliyesi içindeki en yüksek düzeyli medreseler idiler.
Sahn-ı Semân’ın eğitim müfredatının hazırlayıcılarından biri çağın önemli bilim adamı Ali Kuşçu’dur.  Sahn-ı Semân, Kanuni tarafından açılan Süleymaniye Medresleri zamanına kadar nakli ve akli bilimlerde öğrenci yetiştirmekteydi. Kanuni devrinde bu medreseler şer’î ilimler ihtisası yapılan medreseler olmuşlar, Süleymaniye Medreseleri de aklî ilimlerin ihtisas yeri olmuştur.
Ali Kuşçu, Fatih tarafından astronomi eğitimi için Semerkant'a gönderilmiş ve daha sonra 1570’te Takiyuddin tarafından Tophane’de kurulacak gözlemevinin ilk çalışmalarını yapmıştır.

İDARİ DÜZENLEMELER
Divanın idaresini sadrazamlara bırakarak, işleri kafes arkasından takip etmeye başlamış, mutlak vekilim dediği sadrazamı geniş yetkilerle donatmıştır.  Ayrıca defterdar, kazaskerler ve diğer üst düzey devlet erkanının görevleri tarif edilmiştir.
Yeniçeri ordusu 10.000'e çıkarılarak güçlü bir merkezi ordu teşkil edildiğinden uç beylerinin önemi azalmış, böylece merkezi idare sağlamlaştırılmıştır.  Anadolu ve Rumeli'nin en kudretli devletinin hükümdarı olarak "Han" ünvanını ilk defa o kullanmıştır.
İstanbul'un fethinden sonra Yıldırım Bayezid zamanında elden çıkan topraklar yeniden kazanılmış, hatta Rumeli ve Karadeniz kıyılarında yeni yerler fethedilmiştir. Kırım'ın fethi ile Karadeniz bir Türk gölü haline getirilmiş, Anadolu birliği tamamlanmış ve Rumeli'deki Türk varlığı Belgrad'a kadar uzanmıştır.
İstanbul, Fatih zamanında bir ilim ve sanat merkezi haline gelmiş, Fatih medreseleri klasik Osmanlı medreselerinin temelini oluşturmuştur.
Şairler ve ilim adamları için bir cazibe merkezi haline gelen İstanbul'a bütün İslam dünyasından bilginler gelmeye başlamıştır.
Fatih, Müslüman Türk Milletine yapmış olduğu büyük hizmetlerle, dünyanın en büyük hükümdarlarından birisi olduğunu ispat etmiştir.
İstanbul gibi, cihanın bir incisi olan, bu muhteşem beldeyi Türk Milletine kazandırmıştır.
Yapmış olduğu çalışmalar ile, memleketinde büyük çapta bir imar hareketini gerçekleştirmiştir.
Bugünün üniversitesi olan ‘Fatih Külliyesi’ ni 1470 senesinde tamamlamış, İstanbul'u fethettiği zaman 8 tane kiliseyi camiye çevirmiş, etrafındaki papaz odalarını da medrese yapmıştır.

Fatih Sultan Mehmet 4

BATILI GÖZÜYLE FATİH SULTAN MEHMET HAN
Büyük devlet ve ilim adamı olan Fatih, en büyük düşmanlarının gözünü kamaştıran bir padişahtır. Eserlerinde ondan takdirle söz edilmiştir.
Fetih sırasında İstanbul’da bulunan Zorro Dolfin bir keresinde; “Sultan Mehmed, çok az gülerdi. Zekası, devamlı bir çalışma halindeydi. Çok cömertti. Her işte fevkalade atılgan, hatta cüretkardı. Seçtiği hedeflere ulaşabilmek için çok ısrar ederdi. Kesin konuşur kimseden çekinmezdi. Zevk ve sefadan uzaktı. Türkçe, Yunanca ve Sırpça’ yı çok iyi konuşurdu. Her gün bir müddet okurdu. Avrupa’ daki bütün devletleri tanırdı.  Askeri ve coğrafi ilimlere isteyerek meşgul olur, araştırmalar, incelemeler yapardı.
Diğer bir İtalyan tarihçi Langusto, İstanbul’un fethinden sonra şöyle yazmıştır: ”Sultan Mehmed, ince yüzlü, ortadan fazla uzun boylu, silahlar kuşanmış, asil tavırlı, çok az gülen, devamlı öğrenmek ihtirası ile yanan, cömert ve iyi kalpli gayelerine ulaşmakta inatçı bir hükümdardı. Her şeyi öğrenmek isteyen zeki bir araştırmacıydı. Harem dairesinde çok az vakit geçirirdi. İradeliydi ve uyanıktı. Her şarta tahammül gösterebilirdi ve bir cihan devleti kurmak istiyordu.
Alman müsteşrik Franz Babinger, “Mehmed II der eroberer und seine Zeit Weltenstürmer einer Zeitenwende.” Adlı eserinde şöyle yazmaktadır: “Türk dünyası için Fatih günümüze kadar, bütün imparatorların en büyüğü olup, insan tarihinde başka herhangi bir şahsın kendisi ile karşılaştırılması zordur. Kudretli kişiliği, büyük Avrupa sahalarının dış görünüşünü değiştirmiştir. Orta çağdan çıkarken insanları ve dünyayı görüş tarzında ,Fatih’in kişiliği, zekası tesir altında bırakmıştır.”
Adaletten kıl kadar ayrılmayan, kendisine takdir edilen iki mısralık basit şiir için sahibine bol lütufta bulunan ve bir çiçek yetiştirene 500 altın veren Fatih, her bakımdan devrinin üstüne çıkmış bir hükümdardır. Bu büyük cihangiri anlatmak için günümüze kadar binlerce kitap yazılmıştır.


FATİH SULTAN MEHMED HAN’ IN KRONOLOJİSİ
  • 1431: Sultan Mehmet’ in doğumu
  • 1451: Karaman Seferi ve Menteşe Beyliği’ nin ilhakı.
  • 29 Mayıs 1453: İstanbul’un fethi ve Ayasofya’nın Camiye çevrilmesi
  • 1454: Birinci Sırbistan seferi
  • 1455: İkinci Sırbistan seferi
  • 26 Temmuz 1455: Arnavutluk’ ta Berat Zaferi
  • 1456: Cenevizlilere ait Ege Adalarının fethi
  • 13 Haziran 1456: Üçüncü Sırbistan seferi
  • 8 Kasım 1459: Semendire’ nin fethi
  • 15 Mayıs 1458: Mora seferi, Atina’nın fethi
  • 13 Nisan 1460: İkinci Mora seferi
  • 1461: Amasra’nın fethi
  • 15 Ağustos 1461: Trabzon Rum İmparatorluğu’nun fethi
  • 1462: Eflak seferi.Midilli adasının fethi
  • 1463: Bosna Krallığı’nın fethi
  • 1464: İkinci Karaman seferi, ikinci Arnavutluk seferi
  • 1469: Kilikya seferi
  • 12 Temmuz 1470: Eğriboz adasının fethi
  • 1470: Sadrazam İshak Paşa’nın Karaman seferi
  • 1471: Silifke havalisinin fethi
  • 18 Ağustos 1472: Kıreli zaferi
  • 11 Ağustos 1473: Otlukbeli zaferi
  • 1475: Kırım seferi
  • 26 Temmuz 1476: Boğdan’ ın fethi
  • 1477: İnebahtı savaşı
  • 26 Haziran 1478: Üçüncü Arnavutluk seferi
  • 25 Ocak 1479: Osmanlı-Venedik barış antlaşması
  • 23 Mayıs 1480: Rodos savaşı
  • 11 Ağustos 1480: İtalya’ nın Otranto Limanı fethi
  • 3 Mayıs 1481: Fatih Sultan Mehmed Han’ ın vefatı.
Fatih Sultan Mehmet 5

Doğum: 1432
Vefat: 1481



Padişahlık sırası: 7
Saltanatı: 31 yıl
Tahta çıkış tarihleri:
1. 1444 / 2. 1451
Babası: Sultan 2. Murat Han  
Annesi: Hatice Alime Hüma Hatun
Doğum tarihi: 1431
Ölüm tarihi: 1481
Kabri: İstanbul Fatih Camii yanındaki Türbesindedir.



KAYNAKLAR
http://www.e-tarih.org
http://www.turkcebilgi.com
www.kimkimdir.gen.tr
tr.wikipedia.org