demiri |
Batı dünyasında “Müslümanların Buffon’u” ünvanıyla anılan ve
14. yüzyılın Zooloji Alimi olan Demiri, 1344 (H.745) senesinde Mısır’ın Dimyat
şehri yakınlarında ve Nil Nehrinin iki yakasında yer alan Demire adlı büyük bir
kasabada doğdu. 1405 (H. 808) senesinde Kahire’de vefat etti. Mezarı, Ali
Beyyumi Camii yakınındaki Sabuni Mescidi bahçesindedir. Buna ileveten Şafii mezhebi fıkıh âlimidir.
Demiri gençliğinde terzilik yaptı. Sonra bu mesleği
bırakarak ilim yolunu tuttu… Ezher Medresesinde; hadis, tefsir, fıkıh, Arap
dili ve Edebiyatı gibi birçok ilimleri okuttu ve fen ilimlerinden zooloji
alanında söz sahibi oldu. 1379-1399 seneleri arasında, Mekke-i mükerremede
ikamet etti ve ilim öğrenmeye devam etti. İlmî tetkiklerini derinleştirdi.
Asıl adı: Muhammed
bin Musa bin Ali ed-Demiri
Tekrar kahire ye döndü ve ders vermeye devam etti… Hayat-ül-Hayavan
(iki cilt); Tefsir-ul- Ahlam (Rüya tabirleriyle ilgili); En- Necm-ül-
Vehhâc fi Şerh-il- Mihhac (Şafii mezhebi
fıkhı ile ilgilidir); El-Cevher-ül- Ferîd fi İlm-it- Tevhid (Akaid ve kelâm
ilmi ile ilgili) belli başlı eserleridir.
Dünyaca meşhur olan eseri, Hayat-ül-Hayavan adlı
ansiklopedik eseridir. Demiri, bu eserinde alfabetik sıra ile bütün hayvanların
isim ve özelliklerini ve her biri hakkında birçok fennî, tıbbî, dini bilgileri
toplamıştır. Ayrıca eserini hazırlarken özellikle Arap şiirini inceleyerek,
ediplerin, hayvanların huy ve tabiatlarıyla ilgili yazdıkları manzum bilgilere
de eserinde yer vermiştir.
Demiri eserini hazırlarken, özellikle İslâm âlimi
İbn-ül-Baytar’ın Kitab -ül-Cami’inden faydalandı. Ayrıca Kur’an -ı kerimden,
hadis-i şeriflerden ve bazı fıkıh konularından nakiller yaptı. Bundan başka
eserinin başına kısa bir İslâm tarihi bilgisi yerleştirdi. Alfabetik sıraya
göre kara, deniz ve havada yaşayan hayvanları ve haşeratı zikretti. Bir de
hayvanlardan yapılabilecek tıbbî ilaçlar hakkında bilgi verdi.
Eser, üç bölümden meydana gelmektedir; Tarih ve siyer ile ilgili bilgiler birinci
bölümde yer almaktadır.
Demiri hayvanları tanıtırken bunların dinimiz açısından helâl, haram, mekruh, caiz, mübâh olma durumlarıyla ilgili fıkıh bilgileri de vermiştir. Ayrıca vahşî ve ehil olan hayvanları, bunların belli başlı huy ve özelliklerini, hayvanlarla ilgili bazı rüya tabirlerini izah edip, eserini zenginleştirmiştir.
Demiri hayvanları tanıtırken bunların dinimiz açısından helâl, haram, mekruh, caiz, mübâh olma durumlarıyla ilgili fıkıh bilgileri de vermiştir. Ayrıca vahşî ve ehil olan hayvanları, bunların belli başlı huy ve özelliklerini, hayvanlarla ilgili bazı rüya tabirlerini izah edip, eserini zenginleştirmiştir.
Eserde zikredilen hadis-i şerifler, Kütüb-i Sitte denilen ve
dinimizde en muteber sayılan temel altı hadis kitabından alınmıştır. Demiri bu
eserinde toplam 560 kitap ve 199 şiir divanından istifade etmiştir.
Eserin önemli vasıflarından birisi de, o devre kadar henüz
adı duyulmamış, hayvanlara yer vermesi ve bunların tasvir ve tarifini
yapmasıdır. Hayvanlardan özellikle aslan üzerinde çok durmuş, bunun vahşî
hayvanların en şereflisi olduğunu ifade etmiştir. Demiri ’ye göre aslan, kır ve
çöl hayvanlarının hükümdarıdır. Heybet ve cesareti, korkunç gücü, kuvveti ve
diğer özellikleri ile bu şerefe lâyıktır.
Eser, Hâkim Şah Muhammed tarafından Farsçaya tercüme edildi.
Ömer bin Yunus, Şeyh Takiyyüddîn Muhammed bin Ahmed, Şeyh Şemseddin Muhammed
bin Ebi Bekr ve Celâleddin Muhammed bin Ebi Bekr ve Celâleddin Abdurrahman
Süyuti tarafından muhtasarları yazıldı. Kadı Cemaleddin Muhammed bin Ali eş-
Şeybi tarafından zeyli yazıldı ve çeşitli zamanlarda basıldı.
Bilim tarihçilerine göre bu türde ve kalitede bir ilmî
eserin tasnifi, Demiri ’den önce yapılmamıştır. Onun eseri, hayvanlar âlemi
ansiklopedisi özelliğinde, yüksek ve pek derin bir kültüre dayalı olarak
hazırlanmıştır.
Doğum: 1344
(H.745)
Ölüm: 1405 (H. 808)KAYNAKLAR
http://www.bilimvadisi.com