ak semsettin |
Yedi
yaşında babası Şerafeddin-i Hamza Şâmî
İle Anadolu'ya gelip Amasya'nın Kavak bölgesine yerleşti. Bir süre sonra babası
vefat etti. Babası
vefat edip, defnolunduğu günün gecesi bir kurt gelip kabrini açtı. Bu kurt, o
beldeye musallat olmuştu. Yeni mezarları bulur ve ölüyü mezardan çıkararak
parçalardı. Şeyh Hamza'yı da parçalamak ve yemek istemişti. Fakat Şeyh Hamza, mübârek elini uzatarak, o kurdu boğazından
sıkıp öldürdü. Ertesi sabah ziyârete gelen halk, kurdu ölü, Şeyh
Hamza'nın elini de mezardan çıkmış buldular…
"Kurda değdiği için, Şeyh Hamza'nın mübârek elinin
yıkanması lâzımdır." denilerek, elini yıkadılar. El, hemen içeri çekildi. O
günden beri Akşemseddîn'in babası, Kurtboğan lakabı ile meşhur oldu.
Şeyh Muhammed Şemsettin Bin Hamza
- 1390 Şam- 1459 Göynük/Bolu
- Hacı Bayram Veli’nin Müridi ve Fatih Sultan Mehmet’in hocası
- En büyük Sofilerden biri
- Çok yönlü bilim adamı
- İstanbul'un manevi Fatihi
Küçük yaşta Kuranı Kerimi ezberleyen Akşemseddin kuvvetli
bir medrese eğitimi görmüş, zekasının kıvraklığı ile kısa sürede ilimleri öğrenmiş
tıp ilminde de mesafeler almış ve zamanının en büyük bilgini olmuştu.Tahsilini
bitirdikten sonra Çorum Osmancıkta bulunan medreseye müderris olmuştur. Medrese
öğrenimini zamanın büyük velisi Hacı Bayram-ı
Veli’nin yanında tamamladıktan sonra seçkin bilginler arasında yerini aldı. Hacı
Bayram-ı Velî’nin ölümünden sonra, onun halifesi oldu. Üstün zekası ve
anlayışı, yılmak bilmeyen çalışma gücüyle kendini kitaplara adadı.
Başta İslami bilimler olmak üzere Tıp, Astronomi, biyoloji
ve matematikte zamanın ünlülerinden oldu. Uzun yıllar Osmanlı medreselerinde
çalışarak yüzlerce öğrenci yetiştirdi. Tıp alanında bulaşıcı hastalıklar
üzerinde de önemli çalışmalar yaptı.
Hayat'ta geçen ,
"Hastalıkların insanlarda teker teker peyda olduğunu
zann etmek yanlıştır.Hastalıklar insandan insana gözle görülmeyecek kadar küçük
tohumlar vasıtasıyla geçer" cümlesi
ile ilk mikrop teorilerinden birini ortaya atmıştır. Tarihte
mikroorganizmalardan bahseden ilk kişidir ve Mikrobiyolojinin babası
sayılmaktadır.
Akşemseddin Hacı Bayram-ı Velî’nin ölümünden sonra Edirne'ye
geçti. Edirne sarayında bulunan Osmanlı
padişahı II. Murad, Akşemseddin’i ziyaret eder
ve oğlu şehzade Mehmed'in eğitim ve öğretimini üzerine almasını rica
eder. Akşemseddin bu teklifi reddetmez. Ve sonrasında yıllarca Fatih Sultan
Mehmed’e bilgi aşılar. Şehzade Fatih, padişah olunca da yanından ayrılmaz, Onun
en yakın hocası ve danışmanı olarak görevini sürdürür.
Akşemsettin Ve
İstanbulun Fethi;
İstanbul’un fethi sırasında büyük yararlılıklar göstermiş,
genç sultanı teşvik ederek zaferin kazanılmasında önemli katkılarda bulunmuştu.
Fethin en önemli günlerinde Ebu Eyyüb
el-Ensari'nin kabrini bularak ordunun maneviyatını yükseltmişti. Dünya malına
önem vermeyen Akşemsettin, Fatih Sultan Mehmet'in büyük saygı ve sevgisini
kazanmıştı. Fatih Sultan Mehmet ile İstanbul'a girişleri daha sonra ünlü olacak
bir hikâyeye dönüştü.
Akşemsettinin Dilden
dile söylenen ve nesilden nesile aktarılan hikayesi;
Beyaz atına binmiş, ordusunun önünde giden Hz. Fatih Sultan
Mehmet, yanında onu yetiştiren Akşemsettin ile İstanbul'a giriyor. Türk
Ordusunu karşılayan şehir halkı, yol boyunca dizilmiş, ellerindeki çiçek
demetlerini padişaha sunmak için yaklaşıyor. Şehir ahalisi, beyaz sakalıyla,
ağır duruşuyla Akşemsettin'i padişah sanıp çiçekleri ona sunmaya çalışıyorlar.
Akşemsettin atını geri çekip göz ucuyla Fatih'i göstererek: "Sultan Mehmet
odur, çiçekleri ona veriniz", demek istiyor. Fatih Sultan Mehmet,
çiçeklerle kendisine doğru yürüyenlere hocası Akşemsettin'i göstererek: "Gidiniz,
çiçekleri gene ona veriniz. Sultan Mehmet benim, ama o, benim hocamdır",
diyor ve İstanbul'a ilk olarak Akşemseddin (k.s.) giriyor.
Hz. Fatih Sultan Mehmet Han tarafından(1464) yılında
yaptırılmış olan türbesi Bolu ilinin, Göynük ilçesindedir. İlçede her yıl,
İstanbul'un fetih günü olan 29 mayıs(mayısın son pazarı) tarihinde anma günleri
düzenlenmektedir.
Eserleri
- Risalet-ün nuriyye Tasavvufa ve tasavvuf ehline dil uzatanlara cevab mahiyetindedir. Arapça olup, kardeşi Hacı Ali tarafından Türkçe’ye çevrilmiştir.
- Risale-i Zikrullah
- Risale-i Şerh-i Ahval-i Hacı Bayram-ı Veli
- Def’ü Metain
- Makamat-ı Evliya (Velilerin Makamları)
- Maddet-ül-Hayat (Hayat Maddesi)
- Nasihatname-i Akşemsettin (Akşemsettin Nasihatnamesi)
- Kitab-ül-Tıp (Tıp Kitabı)
- Hall-i Müşkülat (Güçlüklerin Halli)
- Not: İstanbul Feyzullah Efendi Kütüphanesinden
Ölüm: 1459 Göynük/Bolu
KAYNAKLAR
tr.wikipedia.org
http://www.asdefinem.com